İklim değişikliği dünyamızı tehdit eden en önemli sorunlardan biri olarak karşımıza çıkıyor. İnsanların iklim üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak amacıyla 1980’li yılların sonlarında Birleşmiş Milletlerin ve uluslarası kuruluşların önderliğinde çeşitli çalışmalar yapıldı. Bu çalışmaların neticesinde büyük bir katılımla, 1992 yılında Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) 1997 yılında Kyoto Protokolü (KP) oluşturuldu. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) ve Kyoto Protokolü (KP) dünyamıza zarar veren insan kaynaklı sera gazı emisyonlarını belli bir sınırda tutmak ve azaltmak amacıyla yasal düzenlemeler getirdi.
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS)
3-14 Haziran 1992 yılında toplanan Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı’nda (Rio Dünya Zirvesi) Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) imzalanmıştır.
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) Amacı
- İklim sisteminin eşitlik temelinde, ortak fakat farklı sorumluluk ilkesine uygun olarak korunması,
- İklim değişikliğinden etkilenen ülkelerin ihtiyaç ve özel isteklerinin dikkate alınması,
- İklim değişikliğinin etkilerine karşı önlem alınması ve alınacak önlemlerin etkin maliyetli ve küresel yarar sağlayacak şekilde olması
- Sürdürülebilir kalkınmanın desteklenmesi ve belirlenecek politika ve önlemlerin ulusal kalkınma programlarına dahil edilmesi,
- Tarafların işbirliği yapmalarıdır.
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) ve Türkiye
Ülkemiz 1992 yılında imzaya açılan BMİDÇS’nin orijinal metninde hem tarihsel sorumluluk, hem de maddi sorumluluk listesinde yer almıştır.